Kumkale Çıkarması, Çanakkale Savaşı’nın kara harekâtı başlangıcında, 25 Nisan 1915 günü yapılan Müttefik çıkarmalarından biridir. Çıkarma, diğer çıkarmalar gibi Gelibolu Yarımadası sahillerine değil, Anadolu sahillerindeki Kumkale bölgesine yapılmıştır. İngiliz ve Fransız birliklerinden oluşan Akdeniz Seferi Kuvvetleri’nin Gelibolu Yarımadası’nda altı kumsala yaptıkları çıkarmalardan diğer bir farkı, göstermelik bir çıkarma olmasıdır. Bu çıkarma, Anadolu kıyıları gerisindeki iki Osmanlı tümeninin, Gelibolu’yu takviye etmesini geciktirmek amacıyla yapılmıştır. Çıkarmaya katılan birliklerin, asıl çıkarmaların kritik ilk 24 saati sonrasında geri alınması planlanmıştı.
Akdeniz Seferi Kuvvetler Komutanı General Hamilton, Gelibolu Yarımadası’nda altı kumsala yapılacak olan asıl çıkarmalardan ayrı olarak bazı yanıltıcı operasyonlar da planlamıştır. Bunlardan biri de Kumkale bölgesine yapılacak çıkarmadır. Bu operasyonda amaç, Anadolu yakasındaki 3 tümenlik Osmanlı kuvvetinin bu bölgeye bağlanmasıdır, ayrıca bölgedeki Osmanlı topçu bataryalarının asıl çıkarma bölgesini ateş altına almasının önlenmesidir. Çıkarma hareketinden psikolojik bir yarar da beklenmekteydi. Osmanlı üst komutanlığını kararsızlık içine düşürmek istenmektedir. Gelibolu Yarımadasının güney kesimlerine yapılan çıkarmalarla ve Anadolu yakasındaki bu çıkarmanın, Osmanlı üst komutanlığının, asıl çıkarma bölgesini saptamak konusunda kararsızlığa sürüklemesi beklenmekteydi. Böylece Gelibolu Yarımadası’nın kuzey kesimlerindeki Osmanlı birliklerinin hızla güney kaydırılması gecikecek, asıl çıkarma bölgelerindeki en kritik 24 saat daha kolay atlatılacaktı.
General Hamilton, operasyonunun Fransız Kolordusu tarafından yapılmasını öngörmüş, 18 Nisan 1915 tarihinde Fransız Kolordu Komutanlığı’na, harekâtla ilgili emirlerini vermiştir. General Hamilton bu emirde, Kumkale ile Beşige burunları arasındaki bölgede göstermelik iki hareket yapılmasını istemektedir. Emirde, “Kumkale çıkarmasının aldatma niteliğinde olması düşünülmektedir. Harekatın kapsamı Kumkale –Yenişehir – Menderes Çayı’nın batı kısmının düşmandan temizlenmesidir. Harekat gerektiğinden fazla genişletilmemelidir. Bu iş için hayvansız ve arabasız, 75. lik bir batarya ile bir piyade alayından fazla kuvvet çıkarılmamalıdır. Gelibolu Yarımadası’nda sağlam bir dayanak noktası elde edilir edilmez karaya çıkardığımız birlikler gemilere bindirilecek ve komutanız altındaki birlikler Boğazın Avrupa yakasına alınacaktır. Aynı zamanda Beşige Limanı’nda bir gösteriş yapmak suretiyle bu harekata yardım edilmesi. kendisiyle görüştüğüm Amiral Guepratte’den istenilmiştir” denilmektedir.
Bu emirden, Kumkale çıkarmasının kısa süreli ve sınırlı hedefli bir hareket niteliğinde, Beşige hareketinin de çıkarmaya yardımcı ve ciddi bir hareket olduğu izlenimi vermeye hizmet ettiği anlaşılmaktadır.
Bu emre göre Fransız Komutanlığının operasyon için görevlendirdiği kuvvet, Senegalli biri Cezayirli lejyonerlerden oluşan üç taburlu 6. Alay –yaklaşık 2.800 tüfek-, 75 mm.lik bir sahra bataryası (dört namlu), bir istihkam bölüğü, bir sıhhiye takımı ve bir muhabere müfrezesidir. Birliklere, sömürge tugay komutanlarından Albay Ruef komuta edecektir.
Harekâtı destekleyecek deniz unsurları da, Prince George’un aralarında bulunduğu üç muharebe gemisi, bir ağır kruvazör, biri Rus Ascold olmak üzere 3 kruvazör, dokuz destroyer, altı torpidobot ve on nakliye gemisidir. Donanma topçusu, 16 ağır, 53 orta ve 59 hafif olmak üzere toplam 128 namludan oluşmaktadır.
Çanakkale Boğazı’nın Anadolu kıyıları ve derinliği, Osmanlı 15. Kolordusu’nun görev bölgesidir. 15. Kolordu, 26 Mart 1915 tarihinde, 3. ve 11. Tümenler ile iki taburlu 64. Alaydan kurulmuştur. Komutanı General Weber’dir.
Kolordu’nun savunma düzeni, 5. Ordu Komutanlığı’nca benimsenmiş olan savunma düzenidir. Buna göre kıyılar zayıf birliklerle tutulup ana kuvvetler geride bulundurulacaktır. Bir çıkarma halinde düşman, kıyıda güçlenmesine fırsat verilmeden gece taarruzlarıyla denize dökülecektir. Buna göre bir çıkarma durumunda gündüz, düşman çıkarması kıyı şeridinde durdurularak sabitlenecek, gece girişilecek taarruzlar için gerekli hazırlıklar yapılacaktır. Bu mümkün olmadığı durumda Kolordu, Menderes Çayı hattında savunma yapacaktır. Kolordu’nun sorumluluk bölgesi Kumkale dolaylarından güneyde Geyikli güneyine kadar uzanmaktadır. Buradan Edremit Körfezi’ne kadar olan kesim, jandarma taburları tarafından tutulmaktadır. Sorumluluk bölgesinin kuzey yarısı 3. Tümen, güney yarısı da 11. Tümen bölgesidir. Kolordu, sorumlu olduğu sahil kesimini 3.5 tabur kadar olan bir kuvvetle tutmaktadır.
3. Tümen, General Nikolai komutasında dört alaylı (31, 32, 39 ve 64) bir tümendir. Tümen emrinde ayrıca iki topçu taburu vardır. 11. Tümen ise Kurmay Albay Ahmet Fevzi Bey komutasında, üç Alay (32, 126, 127) ve iki topçu taburundan kurulmuştur.
Kumkale - Yeniköy bölgesinde görevli Osmanlı birliği 31. Alay’dan 6. Bölük’tür. Bölük komutanı saat 03:30’da
Beşige bölgesi için ayrılan filo, 25 Nisan 1915 sabahı karanlıkta Küçük ve Büyük Beşige Burunları arasına geldi. Gün ağarırken bombardımana başlanmıştır. Bombardıman, klasik çıkarma hazırlık ateşidir. Saat 10:00'a doğru yine klasik çıkarma hareketi olarak birlikler filikalara alındı ve kıyıya doğru hareket ettirildi. Filikaların hareketlerinde belirgin bir düzensizlik gözlenmekte idi. İleri geri hareket ediyor, bir türlü kıyıya rampa edemiyorlardı. Öğleye doğru sis bastırdı. Hareketin sürdürülmesine gerek görülmeyerek birlikler gemilere alındı ve filo, bölgeden uzaklaştı.
Harekâtı destekleyecek gemiler, 25 Nisan sabahı saat 04:30 dolaylarında Kumkale ve Beşige Limanı önlerinde düzen aldılar. Aslında Akdeniz Seferi Kuvvetleri’nin tüm Fransız tümeni filoyla beraber, nakliye gemilerinin içindeydi, sadece görev kuvveti çıkarmaya katılacaktı. Donanma, saat 05:15 sularında bombardımana başladı. Bombardıman dört saat sürdürülmüştür. Prince George, özellikle İntepe bölgesinde yoğunlaşan ateşiyle Anadolu yakasındaki Osmanlı obüs bataryalarını hedef almaktaydı.
İlk dalga çıkarma birlikleri saat 06:20’de filikalara alınmaya başlandı. Filikalar, saat 07:00’ye doğru palamarları atarak sahile doğru hareket etmeye başladılar. Bir süre düzen içinde çekilen filikalar, sahile yaklaştıkları sırada, Anadolu kıyılarını yalayarak geçen akıntıya çarptılar. Daha önce sahile yakın keşif yapılmadığı ve düşünülmediği için bu akıntı hesaba katılmamıştı. Filikaları çeken motorlar akıntıyı sökemediler. Bombardımanı sürdürmekte olan destroyer ve torpidobotlardan bir kısmı bu görevden alınarak yardıma gönderildi. Epey bir uğraşmadan sonra filikalar saat 09:53’te sahile rampa edebildi. Sahil kesiminde birkaç ağır makineli tüfek olmaması, çıkarma birlikleri açısından büyük şanstı. Aksi takdirde filikalar deniz üstündeyken ateş altına alınabilirdi ve üç saate yakın süren manevralarda kesin bir kıyım yaşarlardı. Yine de İntepe’deki Osmanlı bataryası, akıntıyla mücadele eden bu hedefleri ateş altına almış, bir filikayı batırmıştı.
Çıkarmanın ilk dalgasını oluşturan birlikler, sakin bir ortamda karaya çıkartıldılar. Senegalli askerler tarihi kale kalıntısını ve Kumkale Köyü’nü kısa sürede işgal ettiler. Tüm çıkarma unsurları saat 17:30’a kadar sahile atılmış olacaktır.
Çıkarmanın ilk dalgası iki Fransız bölüğüdür. 6. Bölük’ten bir takım eski kale içinde mevzilenmişti. Karaya ilk çıkan iki bölük bu mevziye taarruz etmiştir. Kısa süre sonra gerideki yarım takım da mevziye ulaştı. 6. Bölük’ün bir buçuk taburu, bir saat kadar mevzide kalmıştır. Yanmakta olan Kumkale köyüne çekilen kuvvet, köy içinde çatışmalara devam etti. Bu süre içinde yeni Fransız kıtaları sahile atılmaktadır. Köyde, kuşatılma tehlikesi baş gösterince 6. Bölük köyü tahliye etti. Saat 11:30 da Kumkale mezarlığına çekildiler. Bu arada bölük komutanı Menderes Çayı ağzındaki yarım takımı da bölgeye çekmeyi başarmıştı. Kumkale mezarlığında iki takımdan oluşan bir kuvvete komuta etmekte, köyün güney çıkışını sürekli ateş altında tutmaktaydı.
Öğleye doğru 6. Bölük birlikleri, 31. alayın 3. taburundan iki takımla takviye edildi. Ancak saat 11:00 itibarıyla cephane sıkıntısı yaşanmaktaydı. Bu cephane sıkıntısı öğleden sonraki saatlerde giderildi. Öğleden sonra 13:00 de 31. alayın 3 taburunun kalan kısmı da cepheye yetişti. Sağ kanadını 6. bölüğe dayayarak Kumkale Köyü ile Orhaniye sırtları çizgisinde mevzilendi. Saat 13:10’da Tabur komutanının Alay’a gönderdiği raporda “Düşman piyade bölüklerinin kumluk ile mezarlık arasında ileri hareketi durduruldu.” denilmektedir. Çıkarma birliklerinin Yeniköy yönündeki ileri hareketi durdurulmuştu.
Çıkarmanın başlangıcında Menderes Çayı üzerindeki köprü geçişleri tahrip edilmişti. Dolayısıyla çıkarma kuvvetlerinin doğu yönünde ileri hareketi bu yolla engellendi. Çıkarma birlikleri için tek hareket yönü, güney yönü haline getirilmiş oldu. İlk saatlerde bölgeye ulaşan kuvvetler, çıkarma birliklerinin güney yönündeki hareketini Yenişehir – Orhaniye sırtları hattında durdurmayı başarmıştı. Taarruz edecek olan Osmanlı kuvvetleri, köprülerin olmaması nedeniyle önce güneye, sonra batıya, en son etapta kuzeye hareket etmek zorundaydı. Sarıçalı dolaylarından Kalafatlı Köprüsü – Yenişehir kavsi kullanıldı. Böylece Osmanlı kuvvetlerinin hareketleri de gecikmiş oldu. Aslında bu gecikme, 5. Ordu emrine uygun bir hareket tarzını zorunlu olarak getirdi, düşmana gece taarruz edilebilecekti.
Akşam saatlerine doğru 5. Ordu cephesindeki durum açıklığa kavuşmuş bulunmaktaydı. Müttefiklerin ana kuvvetleri Gelibolu Yarımadası’nın güney kesimine çıkarılmış bulunuyordu. Kumkale bölgesinde yapılan çıkarmanın küçük bir hareket olduğu görülmüştü. Zaten saat 17:30 sonrasında çıkarma durmuştu. Çıkarma birlikleri daracık bir burunda sabitlenmişler ve karşılarında takviyeli bir Osmanlı alayı bulunmakta idi. Buradan fazla bir tehlike beklenemezdi artık.
5. Ordu Komutanlığı’ndan bu saatlerde 15. Kolordu Komutanlığı’na gönderilen emirde, “Eğer bölgenizde ciddi bir çıkarma yoksa ve elinizde verebileceğiniz bir birliğiniz varsa, bir alayını Eceabat’a göndererek Esat Paşa’ya yardım ediniz. Düşman Seddülbahir ve Arıburnu’nda ciddi çıkarmalar yapıyor.” denilmektedir. Ordu komutanlığı, düşmanın ana kuvvetlerinin Gelibolu Yarımadası’nın güney sahillerine çıkarıldığını bildiriyor fakat 15. Kolordu bölgesindeki çıkarmaların ciddi olup olmadığı kararını, Kolordu Komutanlığı’na bırakmış görünüyordu. Bu saatlerde Kolordu Karargâhına ulaşan raporlarda, bir alay kadar bir kuvvetin çıkarıldığı ve çıkarmanın durduğu belirlemekteydi. Beşige’ler bölgesinde ise öğle saatlerinden bu yana açıkta tek bir gemi bile görülmüş değildi. Bu raporlardan Kolordu Komutanlığı da çıkarmanın tali olduğunu anlayabilmekteydi. Sonuç olarak 3. Tümen’in büyük bir kısmı ile
Yanıt verilmemesi üzererine Ordu Komutanlığı yeni bir emir göndermiştir. Bu emirde “3. Tümen’den bir piyade alayını Esat Paşa’nın emrine girmek üzere Eceabat a gönderiniz. Sanıyorum ki kolordunun bölgesinde yalnız küçük çıkarmalar olacaktır. Bu durumda, 11. Tümen 3. Tümen’i takviye edebilir.” denilmektedir. Bu emir de bir süre karşılıksız kaldıktan sonra saat 17:00’da “…Burada düşman karaya asker çıkarıyor. Orada birçok taşıt gemisi var. Keza, Bozcaada’nın önünde 7-9 taşıt gemisi bulunuyor. Bunun için durum henüz açıklık kazanmamıştır. Bununla beraber, Esat Paşa’ya zor durumda ise 64. alay ı verebileceğim.” ifadesi yer alıyordu. Adı geçen 64. Alay, üç değil iki bölüklü bir alay olup eğitim ve teçhizat yönünden oldukça yetersiz bir durumdaydı. Bu alayın gönderileceğinin bildirilmesi üzerine Ordu Komutanlığı yeni bir emirle başka bir alayın gönderilmesini emretti. Ardından iki emir daha gönderildi. Ordu ile Kolordu arasındaki telefon bağlantısı, Müstahkem Mevkii Komutanlığı’ndaki santral üzerinden yapılmaktaydı. Olayların zorlaması ve denk gelişler sonucu üç Osmanlı kurmay subayı bu iletişim hattını etkin bir şekilde kullanmaya başladılar. Bir yandan Ordu Komutanlığı’na takviye kuvvetler istenmesi yönünde etki yapıldı, aynı zamanda da bu etkilerin Kolordu Komutanlığı’na iletilmesi hızlandırıldı. Diğer yönden de Kolordu bölgesindeki durumun ayrıntıları hızla Ordu Komutanlığı Karargâhı’na iletildi. Bu üç kurmay subay, Gelibolu’daki 3. Kolordu Kurmay Başkanı Albay Fahrettin Altay, 15. Kolordu Harekât Dairesi Başkanı Kurmay Yüzbaşı Nihat Bey ve Müstahkem Mevkii Kurmay Başkanı Yarbay Selahattin Adil idi. Bu üç kurmay subayın çalışmalarının, en azından Anadolu yakasındaki durumun Ordu Komutanlığı’nca daha yakından ve sağlıklı olarak izlenebilmesinde önemli yararları olmuştur. 64. alayın değiştirilmesi sağlanamadıysa da onun ardından 33. Alay’ın gönderilmesi işlemi gerçekleştirildi ve Anadolu tarafından birlik kaydırılmasının yolu açılmış oldu.
Yenişehir’e saat 18:00’de gelen 3. Tümen komutanı Albay Nikolai, durumu inceledikten sonra gece taarruz yapılmasına karar vermiştir. Ancak hava kararmaya başlamıştı ve bir gece taarruzunun gerektirdiği düzenlemeleri yapmak için yeterli zaman yoktu. Birlik komutanlarına “Kumkale Köyü işgal edilecek. Düşman denize dökülecek.” gibi genel emirler verildi, birlik bazında ayrıntılı emirler verilemedi. Zaten ayrıntılı bir taarruz planı da yapılmamıştı. Osmanlı karşı taarruzları 25 Nisan 1915 akşamı saat 19:00’da başladı. Taarruzun sol kanadı deniz kenarındaydı ve donanmanın ışıldaklarıyla aydınlatılan kumsaldan yapılıyordu. Donanma topçusunun yoğun ateşiyle bu kesimde taarruz ilerletilemedi. Taarruzun merkez kesimi ve Kumkale mezarlığı üzerinden yapılan hücum dalgaları savunmayı çökertmeyi başardı ve köye girildi. Diğer bölüklerin köye girişinde ciddi bir karışıklık oldu. Karanlıkta, dolambaçlı köy yollarında birlikler birbirine karıştı, kimin kime ateş ettiği belli değildi. Kısa sürede köy içindeki birlikler komuta edilemez hale geldiler. Birlik komutanları, Kumkale Köyü’nü işgal etmek, düşmanı denize dökmek için birliklerini ileri sürdüler. Köyün ele geçirilen bölümüne, kaldıramayacağı kadar bir kuvvet yığılmış oldu. Saat 24:00 dolaylarında köydeki taarruz durduruldu. 3. Tümen komutanlığı’nca takviye olarak gönderilen 31. Alay 1. Tabur’uyla taarruzun yenilenmesi emredildi. Tabur, saat 03:00’de Kumkale’ye taarruz etti. Fransız birlikleri köyü, dikenli tel engelleri ve uygun aralıklarla yerleştirilmiş ağır makineli tüfeklerle tahkim etmişlerdi. Taburun taarruzu yarım saat kadar sürdüyse de kesin bir sonuç elde edilemedi. Saat 04:00’e doğru taarruz durduruldu. Birlikler gece karanlığında elden geldiğince düzenlenmeye çalışıldıktan sonra saat 05:00’de taarruz üçüncü kez yenilendi. İki saat süren kanlı çatışmalarda köy içinde adım adım ilerlemeler sağlanmıştır. Saat 07:00’de 1. Fransız Tümen komutanı General d’Amade, kendi birliklerinden bir bölümünü vurmayı göze alarak donanmanın ateş açmasını istedi. Bunun üzerine Osmanlı birlikleri kademe kademe köyden çekildiler.
Üç kez yenilenen taarruzlarda Osmanlı birlikleri ağır kayıplar vermişlerdir. Özellikle subay kayıpları yüksekti. Tümen Komutanlığı sabah birlikleri konuşlanışını yeniden düzenlerken, akşam üstü taarruz emrini verirken sıhhiye bölüğünü cephe hattı gerisine almayı hesap etmemişti. Birliklerden birine emir götürmekte olan bir süvari subayı sıhhiye bölüğünü gerilerde görmüş, cephe hattına yanaşmaları için kendi emir vermişti. Acil müdahale gereken birçok yaralıya zamanında yardım edilememişti. Kayıpların yüksek olmasında bu olayın önemli payı vardır.
Tümen Komutanlığı 26 Nisan 1915 sabahı saat 10:15'te 39. Alay komutanı Yarbay Nurettin Bey’e, “Fırsat düştükçe düşmana taarruz edilecektir. Her durumda Kumkale’yi elde edecek ve düşmanı geriye atacaksınız.” içerikli bir emir gönderilmiştir. Alay komutanının saat 14:00 işaretli raporunda ise, “… Bölük komutanı ve subay kalmamıştır… Şimdilik cephede ve kanatlarda 300 kişiden fazla asker bulunmadığı gibi bu erlerin de 35 saatten beri topçu ateşleri altında dövüşüp çok fazla zayiat verilmesi dolayısı ile taarruz edecek gücü kalmamıştır.” denilmekte idi. Bu rapora karşın taarruz emri geri alınmamıştır. 39. Alay Komutanı Yarbay Nurettin Bey’in ölmesi üzerine saat 16:40'ta taarruz emri iptal olundu.
Çıkarmaların ilk günü olan 25 Nisan’da Seddülbahir ve Arıburnu sahillerine çıkan müttefik kuvvetler, şiddetli bir direnme ile karşılaşmışlar, sahillerde çok dar bir köprü başına sıkışmışlardı. General Hamilton, 1. Fransız Tümeni’ni bir an önce bu bölgeye takviye kuvvet olarak aktarma gereğini duymuş, 26 Nisan 1915 sabahı, Fransız Tümeni Komutanı’na, Seddülbahir’e çıkarılacaklarını, gerekli hazırlıkların yapılarak kıyıdaki birliklerin 26-27 Nisan gecesi tahliye edilmesi gerektiğini bildirmişti. Bu emre göre çekilme gece karanlığında ve sessizlik içinde yapıldı. Tüm personel ve malzeme gün ağarmadan kıyılardan alınmıştı.
Akdeniz Seferi Kuvvetler Başkomutanı genarel Sır Ian Hamilton’un Fransız Kolordusu Komutanlığı’na 18 Nisan 1915 tarihindeki görev emrinde, “…Kumkale –Yenişehir – Menderes Çayı’nın batı kısmının düşmandan temizlenmesi…” emredilmekteydi. Fransız görev kuvveti, Yenişehir yönünde ilerleyemediği gibi, belirtilen bölgeyi de “düşman”dan temizleyemedi. Tersine, sahilde dar bir alanda sıkıştı ve 25 Nisan akşam üstü saatlerinden 26 Nisan gece yarısına kadar hayatta kalabilme mücadelesi verdi. Bu bağlamda Fransız Kolordusu, Başkomutanlık’ın vermiş olduğu görevi yerine getirememiştir.
Öte yandan Hamilton’un bu operasyondan beklentisi, Anadolu yakasındaki Osmanlı kuvvetlerini bu bölgede bağlamaktı. Bu operatif amaç, çıkarma birliklerinin 26 Nisan akşamı sahilden alınmasına kadarki süre içinde elde edilmiştir. Girişim, Osmanlı 15. Kolordusu’nu bu bölgeye, en azından 36 saat bağlamıştır. Bu sürenin ilk üçte birlik dilimi olağan kabul edilebilir, asıl çıkarma bölgeleri saptanıncaya kadar birlik kaydırmaları yapılamayacaktır. Ancak izleyen 24 saatlik bölüm, 15. Kolordu ve 3. Tümen komutanlıklarının tutumlarıyla yaratılmış oldu. Beşige burunları bölgesinde hiçbir hareket yoktu. Dolayısıyla bu bölgeden sorumlu olan 11. Tümen, neredeyse tümüyle serbestti, ağırlıklı bir bölümüyle asıl çıkarma bölgesi olan Gelibolu’ya kaydırılabilirdi. 3. Tümen bölgesinde ise çıkarma, 25 Nisan akşam üstü saatlerinde durmuştu, sahile bir Alay kuvvetinde asker çıkarılmış bulunuyordu. İleri sürülen birliklerle bu çıkarma kuvvetinin ileri hareketi zaten durdurulmuştu. 3. Tümen birliklerinden bir kısmı serbestti. Zaten 5. Ordu Komutanı Sanders, “11. Tümen, 3. Tümen’i takviye edebilir.” emri vermişti.
Sonuç olarak Kumkale Operasyonu, General Hamilton yönünden hedeflenen amaca ulaşmıştı.
Orijinal kaynak: kumkale muharebeleri. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page